Mutlu Olmak ve Mutsuz Olmak: Düşünce Biçiminin Gücü
Marcus Aurelius’un söylediği gibi, “Mutlu ya da mutsuz olmanız küçük bir şeye bağlıdır: Düşünce biçiminize.” Düşüncelerimiz, olaylara ve durumlara nasıl baktığımızı belirler. Bakış açımızı değiştirdiğimizde, dünya da değişir.
Mutluluk Getiren Bir Hikaye
Kral Süleyman’ın korumalarının lideri Beniah, krala tüm kalbiyle hizmet ederdi. Ne zaman kral ondan bir şey istese, bu görevi yerine getirmekten gurur duyardı. Bir gün kral, Beniah’ın askerlerine övünerek her istediği görevi başarabileceğini söylediğini duydu. Normalde alçakgönüllü olan Beniah’ın böbürlenmesi kralı rahatsız etti ve ona tevazu öğretmesi gerektiğini düşündü.
Kral Süleyman, Beniah’a yerine getirilmesi neredeyse imkânsız bir görev vermeye karar verdi. Onu yanına çağırıp, “Sihirli bir yüzüğüm olmasını istiyorum ve onu benim için bulmanı rica ediyorum,” dedi.
Beniah, her zamanki gibi saygıyla başını eğdi ve yüzünde büyük bir gülümsemeyle, “Arzu ettiğiniz her şey benim için bir emirdir! Lütfen yüzüğü tarif edin, hemen yola koyulacağım,” dedi.
Kral, “Altı ay içinde bana mutlu bir insanı mutsuz, mutsuz bir insanı mutlu edecek bir yüzük getir,” diye emretti.
Beniah kararlıydı: “Gerekirse dünyayı dolaşacağım ve bu yüzüğü size getireceğim,” dedi.
Zorlu Arayış Başlıyor
Beniah, hiç vakit kaybetmeden Kudüs çarşılarına çıktı ve her kuyumcuyu ziyaret etti. Ancak hiçbiri böyle bir yüzüğü görmemişti. “Belki bu yüzük başka bir ülkedendir,” diye düşündü ve uzaklardan gelen kervanlara rastlamak için yola çıktı. Ne yazık ki kıymetli taş tüccarlarından deniz aşırı kaptanlara kadar kimse böyle bir yüzüğü bilmiyordu.
Aylar geçti. Beniah, karşısına çıkan her kervana ve her gemiye sorular sordu, yeni kuyumcularla konuştu. Ancak aradığı yüzüğü bulamamıştı. Görev süresinin dolmasına bir gün kala Beniah, çaresiz bir halde çarşıya yeniden gitti. Yolda, bir halının üzerine serilmiş basit yüzükler ve bilezikler satan bir çocuk gördü. “Denemediğim tek yer burası,” diye düşünerek çocuğa yaklaştı ve sordu: “Mutlu bir insanı mutsuz, mutsuz bir insanı mutlu edecek bir yüzüğün var mı?”
Çocuk, başını sallayarak “Hayır, böyle bir yüzüğüm yok,” dedi. Ancak büyükbabası bu konuşmayı duymuştu ve gölgelerden belirerek, “Belki istediğin yüzük bendedir,” dedi. Yaşlı adam, elindeki basit yüzüğe birkaç kelime kazıdı. Beniah yüzüğe baktığında, yüzü büyük bir gülümsemeyle aydınlandı. “Evet, işte aradığım yüzük bu!” diye sevinçle haykırdı.
Kralın Karşısına Çıkış ve Sonuç
Sarayına dönen Beniah, kralın huzuruna çıktı. O sırada sarayda büyük bir şölen hazırlığı vardı ve kral, neşeyle misafirleriyle vakit geçiriyordu. Kral, Beniah’ın ona yaklaştığını görünce kendi kendine, “Ona bu kadar yeter, görevin imkânsız olduğunu açıklayıp, ondan daha fazla uğraşmasını beklemeyeceğim,” diye düşündü.
Beniah, yüzüğünü uzatarak kralın önünde eğildi. Kral, yüzüğe bakar bakmaz yüzündeki gülümseme kayboldu. Sarayın ihtişamına bakındı ve hayatının bir gün sadece bir toz zerresi gibi yok olacağını fark etti. Basit altın yüzüğün üzerinde İbranice şu sözler yazılıydı: “Bu da geçecek.”
Kral Süleyman, bu basit yüzüğün aynı anda hem mutluluğa hem de huzura yol açabileceğini anlamıştı. Beniah’ın bulduğu bu yüzük tam da aradığı şeydi. Kral, Beniah’a teşekkür etti ve onu sınadığı için özür diledi. Kendi değerli yüzüğünü çıkarıp Beniah’a verdi ve üzerinde bilge sözlerin yazılı olduğu yüzüğü kendisi taktı. Hayatı boyunca o yüzüğü taşıdı ve bu sihirli sözlerin ona denge ve akıl sunduğunu hissetti.
Düşüncelerimizin Gücü
“Mutlu ya da mutsuz olmanız küçük bir şeye bağlıdır: Düşünce biçiminize.” – Marcus Aurelius